Geçen yıl kasım ayında geçirdiği by-pass ameliyatının
ardından yoğun bakımda tedavisi devam eden sanatçı Müslüm Gürses, tedavi
gördüğü Memorial Şişli Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Gürses'in doktorları geçen hafta cuma günü yaptıkları
açıklamada, sanatçının durumunun kritik olduğunu bildirmişti.
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Deniz Şener, Müslüm
Gürses'in vefatıyla ilgili hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, şunları
söyledi:
''Müslüm Baba'yı maalesef kaybettik. Ailesinin, dostlarının,
tüm sevenlerinin, Türkiye'nin, hepimizin başı sağ olsun. Zor bir süreçti. Bu
sabahleyin tansiyonu düştü, kalp durması gelişti, yapılan müdahalelere rağmen,
maalesef sabah saatlerinde kaybettik. Muhterem Hanım'a başsağlığı dileklerimizi
iletmek için kendisini bekledik. Ona başsağlığı dileği ilettikten sonra da size
bu açıklamayı yapıyoruz. Bu uzun süreci birlikte yaşadık. Söyleyecek bir şey
yok. Allah sevenlerine sabır versin ve hepimizin başı sağ olsun.''
Şener, sabah 08.30 sıralarında problemlerin başladığını
kaydederek, ''Tansiyon düşmesi ve müdahaleler başladı. Yaklaşık 1 saat kadar
önce de kaybettik maalesef. Allah rahmet eylesin'' dedi.
Cenaze Töreni;Sanatçının Menajeri Nevzat Takmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Gürses için ilk törenin yarın saat 10.00'da Cemal Reşit Rey Konser salonunda yapılacağını söyledi.
Takmaz, öğle vakti Teşvikiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından cenazenin Zincirlikuyu aile mezarlığında toprağa verileceğini bildirdi.
Müslüm Gürses Kimdir?
Müzisyen, şarkıcı Müslüm Gürses’in gerçek adı Müslüm
Akbaş’tır.
Hayranları tarafından Müslüm Baba olarak anılmaktadır.
Arabesk müziğin en başarılı isimlerinden biri olarak kabul
edilen Gürses, özellikle 90’lı yıllarda bir fenomen haline gelmiş,
konserlerinde jiletle kendisine zarar veren fanatik hayranları nedeniyle büyük
tartışma konusu olmuştur.
İlerleyen yıllarda müzikal kimliği değişmiş, farklı türlerde
eserler ortaya koymuş olan sanatçı, Teoman ve Sezen Aksu şarkılarını da
seslendirmiş, ünlü yazar Murathan Mungan’ın sözlerini yazdığı ve tamamı yabancı
şarkıların cover’larından oluşan "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albümü
çıkarmıştır.
7 Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde
dünyaya geldi.
Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet
isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve
bağlama çalıyordu.
İlkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken Adana Aile
Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Sesiyle küçük
yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili
olarak şunları söyleyecekti;
‘‘İlkokulu bitirdim, gerisi yok. Adana'da damda yatarken
uzun hava okudum. Arkadaşım halkevine gidiyordu. Ben de gittim, derken Çukurova
Radyosu'nda sanatçı oldum.’’
1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının
Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için
büyük başarı kaydetti.
Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında
çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi.
Alın kemiği kırılan sanatçı yaşadıklarını daha sonra şu
şekilde dile getirecekti:
‘‘O kazada şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra
alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata
dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük
bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak
plaka gibi birşey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim…
Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto
kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır
işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…’’
Kaza sonrası
çıkardığı "Özür diliyorum senden", "İsyankar", "Ben
insan Değil miyim" gibi albümlerle çıkışını sürdüren sanatçı, arabesk
türünde en çok ilgi gören isimlerden biri oldu.
1979 yılında ilk defa İsyankar filmiyle kamera karşısına
geçen Gürses, birçok uzun metrajlı filmde daha hayranlarıyla buluşacaktı.
Çocukluğunda hiçbir filmini kaçırmadığı ve büyük bir
hayranlık duyduğu sinema oyuncusu Muhterem Nur’la 1982’de çıktığı Malatya
turnesi sırasında karşılaşan şarkıcı, 1985 yılında Nur’la hayatını birleştirdi.
90’lı yılların başında gördüğü büyük ilgi üzerine ortaya
çıkan ve Müslümcüler olarak anılan büyük bir fanatik kitlesi şarkıcının
konserlerinde kendilerine zarar vermeye başladılar. Müslüm Gürses
şarkılarındaki yalnızlık, hayata duyulan öfke ve ayrılık acısı gibi temaların
dinleyicisinde yarattığı bu etki giderek bir fenomen halini almıştı.
Şarkıcının zaman zaman yaptığı uyarılara rağmen
konserlerinde birçok dinleyicisi jilet kullanarak vücuduna zarar veriyordu.
Arabeskin içinde bir alt kültür olarak kendini var eden bu
durum, Gürses şarkılarına olan ilgiyi körüklüyordu.
90’lı yılların sonlarına doğru şarkıcının konserlerinde
gerçekleşen ve ayini andıran bu görüntüler toplumun birçok kesiminden büyük
tepki almaya başlamıştı. Gürses, o dönemde çıkardığı albümlerle de eski ilgiyi
göremedi ve lüks bir teknenin güvertesinde çekimini gerçekleştirdiği klibi
hayranlarının büyük tepki göstermesine neden oldu. Zira dinleyici kitlesi genel
olarak kente uyum sağlayamayan, ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünü düşünen
varoşlardan oluşuyordu.
Dolayısıyla bu durum hayranlarında çelişki yaratmıştı.
Müslüm Gürses’in o dönemde 15 yıl boyunca albümlerini çıkardığı Elanor plak
firmasıyla da yolları ayrıldı.
Az konuşan ve ekranlarda pek fazla görünmeyen sanatçı zaman
içinde medyada daha fazla yer almaya başladı. Bu değişim rüzgârları Gürses’in
müzisyen kimliğine de yansıyacaktı. Nilüfer’in Olmadı Yar isimli şarkısını
yorumlayarak bu değişimin ilk sinyallerini veren şarkıcı, Teoman’ın Paramparça
ve Tarkan’ın İkimizin Yerine adlı çalışmalarını da seslendirdi. Gürses
kendisini eleştirenlerle ilgili olarak da şu yorumda bulundu:
‘‘Son günlerde bir de Arabesk mevzularında ‘’değişime
uğradı’’ gibi görüşler türedi! Biz değişmedik… Özümüzde aynıyız… Ufak tefek alt
yapı hadisesinde farklılık göründüyse de biz özümüzü muhafaza ediyoruz.
Müsterih olsunlar, bir yere kaybolmadık. Tarzımızdan uzaklaşmak gibi bir
gayretimiz, çabamız olmadı, olmaz da. Biz o pop şarkıları kendimize has bir
şekilde okuyoruz. Herkes müsterih olsun.’’
Müslüm Gürses’in, 2006’da yazar Murathan Mungan’la ortak
projesi “Aşk Tesadüfleri Sever” müzik marketlerdeki yerini aldı. Mungan’ın
sözlerini yazdığı, David Bowie’den Garbage’a, Leonard Cohen’den Jane Birkin’e
birçok yabancı müzisyenin bestesini yaptığı şarkıları seslendiren Gürses yine
çok konuşuldu.
2010 yılında Kasım ayında yeniden Pasaj Müzik ile
"Yalan Dünya" isimli bir albüme imza atmıştır.
1982 yılında tanıştığı Muhterem Nur’la 1985 yılında evlendi.
15 Kasım 2012 tarihinde kalbine stent takılan Müslüm
Gürses'in karaciğer ve böbreklerinde çıkan sorunlar nedeniyle 18 Kasım 2012
Pazar günü durumu ağırlaşmıştır.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için;
Google hesabınız yoksa "Anonim" bölümünü işaretleyerek
yorumunuzu yazabilirsiniz.
İsminizi yazmayı unutmayın!...