25 Eylül 2012 Salı

NEŞET ERTAŞ

Türk Halk Müziğinin en önemli isimlerinden, şair, ozan, bağlama üstadı, bozkırların tezenesi Neşet Ertaş hayatını kaybetti. 
Neşet Ertaş, (d. 1938 Çiçekdağı, Kırşehir - ö. 25 Eylül 2012, İzmir) Türk ozan. 
Abdal müzisyen olarak da tarif edilir. Kırşehir Abdal'larındandır.
Bozkırın Tezenesi olarak da bilinir.
“Bozkırın Tezenesi” Neşet Ertaş için kullanılan bir deyimdir.
Bozkırın Tezenesi yöreden yöreye değişiklik gösteren, bağlamanın tellerine vuruş biçimini de ifade eder.
Tezene farsça kökenli bir kelimedir ve TDK. sözlüğünde karşılığı son derece yetersiz bir şekilde 'mızrap' olarak verilmiştir.
Bağlamada tellere vurmaya yardımcı olan plastikten yapılmış araçtır.

Çocukluğu:
Annesi Keskin'in Hacelobası köyünden Döne, babası Yağmurlu Büyükoba'dan Muharrem Ertaş... 

 
Muharrem Ertaş


Baba Ertaş, orta Anadolu Türkmen/Abdal Müziği geleneğinin bilinen en güçlü temsilcilerinden biri ve gelmiş geçmiş en büyük bozlak ustası.
Annesinin ölümünden sonra babası ve kardeşleriyle birlikte Yozgat’ın Kırıksoku köyüne yerleşmişlerdir ve çocukluğu bu köyde geçmiştir.
Ertaş, ilkokula gittiği yıllarda önce keman, sonra da bağlama çalmayı öğrendi. Babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde sazı ile çalıp sesi ile türküler söylemeye başladı.
Ertaş, etkilendiği tek kişinin babası Muharrem Ertaş olduğunu söyler. Kendi ifadesi ile bunu şu şekilde ifade eder; "Babamla ben aynı ruhun insanlarıyız."

Sanat çalışmaları:
Neşet Ertaş, 1950'li yılların sonunda İstanbul'a gelerek ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı.
Halk tarafından çok beğenilen bu plağı ardından diğer plak, kaset ve halk konserleri takip eder.
Daha sonra Neşet Ertaş Ankara'ya yerleşir. Burada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kardeşinin daveti üzerine Almanya'ya gider. Çocuklarının eğitimi ve sanatsal çalışmalarından dolayı uzun bir süre Almanya'da kalan sanatçı, 2000 yılında İstanbul'da verdiği konserle sahne hayatına geri dönmüştür.

Demirel zamanında kendisine sunulan 'devlet sanatçılığı' unvanını; "O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir. Fakat halk büyük destek vermiş ve Neşet Ertaş adeta yaşayan bir efsane olmuştur.
Unesco tarafından yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüştür.

Usta sanatçı 25 Eylül 2012'de İzmir'de tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini kapamıştır.
Vasiyeti üzerine Kırşehir’de babası Muharrem Ertaş’ın yanına defnedilecektir.
 
KENDİ AĞZINDAN HAYAT HİKÂYESİ

Bin dokuz yüz otuz sekiz cihana
Kırtıllar köyünde geldin dediler
Babama muharrem, anama döne
Dediysen atayı bildin dediler

Dizinde sızıydı anamın derdi
Tokacı saz yaptı elime verdi
Yeni bitirmiştim üç ile dördü
Baban gibi sazcı oldun dediler

O zaman babamdan öğrendim sazı
Engin gönül ile Hakk’a niyazı
O yaşımda yaktı bir ahu gözü
Mecnun gibi çölde kaldın dediler

Zalım kader devranını dönderdi
Tuttu bizi İbikli’ye gönderdi
Babam saz çalarken bana zil verdi
Oynadım meydanda köçek dediler

Anam Döne İbikli’de ölünce
Tam beş tane öksüz yetim kalınca
Beşimiz de perişan olunca
Babamgile burdan göçek dediler

Yürüdü göçümüz tefliğe doğru
Bu hali görenin yanıyor bağrı
Üç aylık çocuğun çekilmez kahrı
Bunlara bir ana bulun dediler

Yozgat’ın Kırık Soku Köyü’ne vardık
Bize ana yok mu diyerek sorduk
Adı arzu dediler bir ana bulduk
İşte bu anadır buldun dediler

En küçük kardaşı kayıp eyledik
Onun için gizli gizli ağladık
Üstelik babamı asker eyledik
Yine öksüz yetim kaldın dediler

Zalim kader tebdilimi şaşırttı
Heybe verdi dalımıza devşirtti
Yardım etti Yerköy’üne göçürttü
Biraz da burada kalın dediler

Yerköy’den Kırıkkale’ye geldik
Babam saz çalarken biz cümbüş aldık
Kırşehir’e varınca kemanı çaldık
Aferin arkadaş çaldın dediler

Yârin aşkı ile arttı hep derdim
Babamı bir yere dünür gönderdim
Başlık çok istemişler haberin aldım
İstemiyor yârin seni dediler

Kırşehir’de yedi sene kalınca
Düğün düzgün hepsi bize gelince
Burada herkese yer daralınca
Ankara’ya gider yolun dediler

Ankara’da (sünnetçi) Veysel usta’yı buldum
Epeyce eğleştim, evinde kaldım
Yüz lirayı verip bir yatak aldım
Etti isen böyle buldun dediler

Bir ev kiraladım münasip yerde
Kaldı kavim kardaş hep Kırşehir’de
Bu aşk hançerini vurdu derinde
Çaresini bulmazsan öldün dediler

Yarin aşkı ile döndüm şaşkına
Arada içerdim yârin aşkına
Canan acımaz mı garip dostuna
Bunu da içeriye alın dediler


 Albümleri:

    1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
    1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
    1988 – Kibar Kız
    1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
    1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
    1990 – Gel Gayri Gel
    1992 – Türküler Yolcu
    1992 – Gitme Leylam
    1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
    1995 – Seçmeler 2
    1995 – Seçmeler 3
    1995 – Seher Vakti
    1995 – Altın Ezgiler 3
    1996 - Polis Lojmanları
    1997 – Benim Yurdum
    1998 – Gönül Yarası
    1999 – Zülüf Dökülmüş Yüze
    1999 – Gönül Dağı
    1999 – Mühür Gözlüm
    1999 – Zahidem
    1999 - Neredesin Sen
    1999 - Gönül Dağı

*Bilgiler Vikipedia'dan, görseller Neşet Ertaş'ın resmi web sitesinden alınmıştır.

24 Eylül 2012 Pazartesi

EMMY ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!

64. Emmy ödülleri, Los Angeles'ta düzenlenen törenle sahiplerine verildi. 
CNBC-e ve e2'de canlı olarak yayınlanan törenin sunuculuğunu Jimmy Kimmel üstlendi.


Televizyonun Oscarları kabul edilen ödüllerde Drama dalında 'En İyi Dizi' Homeland oldu. 
9 dalda aday olan dizi En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini de kazandı.
Son yıllarda Mad Men  dizisinin ambargo koyduğu bu ödül, bu yıl farklı bir diziye gitmiş oldu.

Komedi dalında Modern Family bir kez daha 'En İyi Dizi' seçildi. Bu kategoride En İyi Kadın Oyuncu ödülü 'Veep' ile Julia Louis-Dreyfus, En İyi Erkek Oyuncu ödülü 'Two and a Half Men' ile Jon Cryer'in oldu.

Mini Dizi dalında ise ödüllere Game Change damgasını vurdu. 12 dalda aday olan Game Change En İyi Dizi, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödüllerini kazandı. Mini Dizi dalında En İyi Erkek Oyuncu Hatfields & McCoys ile Kevin Costner seçildi.

Ödül töreninden önce gelenek olduğu üzere kırmızı halı seremonisi yapıldı.
Ünlü isimler tören salonuna giderken, kırmızı halıda poz verdiler.
Kırmızı Halı üzerinde adeta şıklık yarışı yaşandı.




İşte tüm ödüller:
DRAMA
En İyi Dizi: Homeland

En İyi Kadın Oyuncu: Claire Danes, Homeland

En İyi Erkek Oyuncu: Damian Lewis, Homeland

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Aaron Paul, Breaking Bad

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Maggie Smith, Downton Abbey

En İyi Yönetmen: Tim Van Patten, Boardwalk Empire

En İyi Senaryo: Alex Gansa, Howard Gordon & Gideon Raff, Homeland

KOMEDİ
En İyi Dizi: Modern Family

En İyi Kadın Oyuncu: Julia Louis-Dreyfus, Veep

En İyi Erkek Oyuncu: Jon Cryer, Two and a Half Men

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Eric Stonestreet, Modern Family

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Julie Bowen, Modern Family

En İyi Yönetmen: Steven Levitan, Modern Family

En İyi Senaryo: Louis C.K., Louie

TV FİLMİ VEYA MİNİ DİZİ
En İyi Dizi: Game Change

En İyi Kadın Oyuncu: Julianne Moore, Game Change

En İyi Erkek Oyuncu: Kevin Costner, Hatfields & McCoys

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Tom Berenger, Hatfields & McCoys

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jessica Lange, American Horror Story

En İyi Yönetmen: Jay Roach, Game Change

En İyi Senaryo: Danny Strong, Game Change

Diğerleri
En İyi Reality Show: The Amazing Race

En İyi Variety Show: The Daily Show with Jon Stewart

12 Eylül 2012 Çarşamba

12 EYLÜL 1980 DARBESİ

Bugün, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve Kara, Hava, Deniz ve Jandarma Genel Komutanları ile birlikte gerçekleştirdiği 12 Eylül 1980 darbesinin 32. yıldönümü!

12 Eylül 1980 Darbesi hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse;
12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askerî müdahaledir.


27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesidir.
Bu müdahale ile Süleyman Demirel'in Başbakan'ı olduğu hükümet görevden alındı, Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, 1970 sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası tamamen rafa kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı.
Bu dönem yaklaşık dokuz yıl sürdü.
12 Eylül 1980 ardından partiler lağvedildi, parti liderleri önce askerî üslerde gözetim altında tutuldu, ardından yargılandı.

2010 Anayasa referandumunda, değişikliklerin kabul edilmesiyle 13 Eylül 2010 tarihinde çeşitli sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dernekler ile darbe mağduru kişiler 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bütün suç duyurularını toplayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "Milli Güvenlik Konseyi (MGK) adı altında 12 Eylül 1980'de ülke yönetimine el koyan ve 24 Kasım 1983 yılına kadar bu statüsünü sürdüren askerî cunta yönetiminin hayatta kalan üyeleri, Kenan Evren, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya'nın işlediği (A) Nürnberg Şartı ile kabul edilmiş ve tüm devletlerin kendi kanunlarında yer almasa dahi suçun oluşumu halinde takip etmek zorunda oldukları uluslararası hukukun buyruk kuralı niteliğine sahip insanlığa karşı suçlar (B) 765 Sayılı Ceza Kanunu'nun 146, 147, 153, 174, 179, 180, 181. maddeleri kapsamında, insanlığa karşı suçlar ve resen takdir edilecek suçlar nedeniyle haklarında başsavcılık tarafından ceza dava açılması ve haklarında gerekli önlemlerin alınması istemi ..." ile 7 Nisan 2011 yılında ilk soruşturma başlattı.
4 Nisan 2012 tarihinde ise darbenin yargılanmasına başlanmıştır.




12 EYLÜL DARBESİNİN GEREKÇELERİ:
Siyasi iktidarsızlık;
12 Eylül 1980 askerî darbesinin gerekçeleri arasında ülkede yaygınlaşan siyasi cinayetler ve 6 Eylül günü Konya'da Necmettin Erbakan önderliğinde yapılan ve darbe liderlerinin şeriat amaçlı bir kalkışma girişimi olarak nitelediği Kudüs Mitingi gösterildi.
Konya mitingi olarak da bilinen bu mitingde topluluk İstiklal Marşı sırasında yerlere oturmuş ve İstiklal Marşını yuhalamıştır.
Miting sırasında sürekli şeriat çağrısı yapılmış, miting devleti protestoya dönüşmüştür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 22 Mart 1980'de ilk turunu yaptığı Cumhurbaşkanlığı seçimini, 114 tur oylama yaptığı halde darbe gününe kadar sonuçlandırmayarak, halkta demokratik yollarla ülkenin düzlüğe çıkamayacağı inancına yol açtı.

Ekonomik sebepler;
12 Eylül öncesi dönemin son Başbakanı Süleyman Demirel'in "70 sente muhtacız" sözü ile özetlenen dış ticaret açığındaki artış ve döviz darboğazı; işsizlik, kıtlık ve işyeri anlaşmazlıkları ile beraber ekonomik sebepleri oluşturur.
Aynı zamanda 1980'lere doğru tüm dünyada neoliberal bir ekonomik dönüşüm yaşanmaktaydı. Neoliberal reformları uygulayabilmek için toplumsal muhalefetin olmaması ve baskı ortamı gerekliydi.
Amerika Birleşik Devletleri neoliberal politikaları hızlandırabilmek için dünyanın çeşitli ülkelerinde sağ hükümetleri işbaşına geçirmek için askerî darbeleri desteklemekteydi.
O dönemde Türkiye'de yükselen bir toplumsal muhalefet özellikle işçi ve öğrenci hareketleriyle kendini göstermekteydi. Fabrikalarda grevler artmıştı.

Güvenlik sorunları;
12 Eylül öncesi ülke de ciddi bir güvenlik sorunu da vardı. Üniversiteler değişik siyasi görüşler tarafından art arda basılır ve öğrencilerin üniversiteyi boykot etmeleri için baskı uygulardı.
Darbe gününden bir gün önceki gazeteler Eskişehir'de kahvenin tarandığını ve bir kişinin öldüğünü, Ankara'da ev basan teröristlerin 2 kişiyi öldürdüğünü, Mersin'de sinema kuyruğunun tarandığını ve 4 kişinin öldüğünü, İstanbul, Gaziantep ve Malatya'da 1'er kişinin öldürüldüğünü yazar.

Dış siyaset etkenleri;
NATO güney kanadının en önemli üyelerinden olan Türkiye'nin siyasi ve ekonomik iktidarsızlığı özellikle ABD tarafından gözleniyordu.
1979 yılında meydana gelen İran İslam Devrimi, ardından aynı yıl içinde Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesi üzerine Türkiye'nin ABD politikaları için istikrarlı hale gelmesi önem kazandı.




12 EYLÜL DARBESİNİN SONUÇLARI;
• 650.000 kişi gözaltına alındı.
•1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
• Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
• 7 bin kişi için idam cezası istendi.
• 517 kişiye idam cezası verildi.
• Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
• İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
• 71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
• 98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
• 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
• 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
• 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
• 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
• 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
• 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
• 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
• 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
• 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
• 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
• Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
• 31 gazeteci cezaevine girdi.
• 300 gazeteci saldırıya uğradı.
• 3 gazeteci silahla öldürüldü.
• Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
• 13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
• 39 ton gazete ve dergi imha edildi.
• Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
• 144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
• 14 kişi açlık grevinde öldü.
• 16 kişi -kaçarken- vuruldu.
• 95 kişi -çatışmada- öldü.
• 73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
• 43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.

6 Eylül 2012 Perşembe

ŞEHİTLERİN İSİMLERİ BELİRLENDİ!


Afyonkarahisar'da mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit olan ve yaralanan askerlerin kimlikleri belirlendi.

Patlamada şehit düşen askeri personelin kimlikleri şöyle:
Kd.Bçvş.Bedri Nayim (Erzurum)
Kd.Çvş. Murat Döğer (Kırıkkale)
Uzm.Çvş.Hüseyin Apaydın (Balıkesir)
Uzm.Çvş.Cüneyt Akkuş (Ordu)
Onbaşı Fatih Şalgam (Kastamonu)
Onbaşı Burak Kaplan (Çorum)
Onbaşı Emrah Aral (Manisa)
Onbaşı Emrah Kartal (Zonguldak)
Onbaşı Hayri Kaya (Gaziantep)
Onbaşı Emre Yıldırım (Nevşehir)
Onbaşı Ahmet Sandalcı (Kırıkkale)
Onbaşı Mehmet Emre Özer (Gaziantep)
Onbaşı Hüseyin Gökhan Eriç (Isparta)
Onbaşı Tolga Taştan (Bursa)
Onbaşı Ahmet Tosun (Adana)
Onbaşı Burak Ümit Gedik (Erzincan)
Onbaşı Onur Fikret Dülger (Trabzon)
Onbaşı Mücahit Coşkun (Zonguldak)
Onbaşı Barış Öztürk (Eskişehir)
Onbaşı Mehmet Emin Çağun (Iğdır)
Onbaşı Faruk Ergeç (Ankara)
Er Ayhan Kurtçu (Kastamonu)
Er Abdullah Tokgöz (Yozgat)
Er Bayram Uluer (Çorum)
Er Kadir Aydın (Aksaray)

Yaralı askerler:
Hasan Boncuk
Ramazan Yılmaz
Mustafa Durmaz
Gökhan Güldalı
Ufuk Terzioğlu
Feti Tuna
Soner Güleçyüz
Fatih Yüksel

DNA testi için ailelerden kan örnekleri alındı;
 Afyonkarahisar'da mühimmat deposunda meydana gelen patlamada şehit olan askerlerin kimliklerinin belirlenmesi için kente gelen bazı ailelerden DNA testi yapılması amacıyla kan örneği alınıyor.

Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'na bağlı Mühimmat Depo Komutanlığı'nda yaşanan patlamanın ardından, yakınlarına ulaşılamadığı gerekçesiyle kışla önüne gelen ailelerin bekleyişi sürerken, bazı aileler DNA testi yapılması için kan örneği alınmak üzere Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne yönlendirildi.

Hastaneye gelen aileler, askeri savcı nezaretinde kan verdi. Kan numunelerinin DNA incelemesi için Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderileceği öğrenildi. Aileler daha sonra Afyonkarahisar Jandarma Komutanlığı tarafından tahsis edilen askeri araçlarla, konaklamaları için askeri tesislere götürüldü.

Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, DNA incelemesi için yarın Ankara'ya gönderilmesi planlanan kan örnekleri ve şehit cenazelerinin, sürecin hızlandırılması amacıyla bugün gönderileceğini bildirdi.

AFYONKARAHİSAR'DA MÜHİMMAT DEPOSUNDA PATLAMA MEYDANA GELDİ!


Dün saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar'da konuşlanan Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'na bağlı Mühimmat Depo Komutanlığı'nda, el bombalarının depolandığı cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle patlama meydana geldi.
Patlamada 2'si astsubay, 2'si uzman, 21'i er 25 asker şehit oldu. 4'ü asker 8 kişi de ağır yaralandı. Türk Silahlı Kuvvetleri yayınladığı açıklamada "Afyonkarahisar’da Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda 25 askerimiz şehit oldu" dedi.
 
TSK'DAN AÇIKLAMA;
Genelkurmay Başkanlığı' nın resmi intermet sitesinde yayımlanan açıklamada; "05 Eylül 2012 tarihinde saat 21.15 sıralarında, Afyonkarahisar’da konuşlu Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığına bağlı Mühimmat Depo Komutanlığında, el bombalarının depolandığı bir cephanelikte yapılan çalışma esnasında, henüz bilinmeyen bir nedenle meydana gelen patlama sonucunda, 25 askerî personel şehit olmuş, 4 askerî personel hafif şekilde yaralanmıştır. Olayla ilgili idari ve adli soruşturmaya başlanmıştır.Elim olay sonucu hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve meslektaşlarına sabır, yaralılarımıza acil şifalar dileriz" denildi.

25 ASKER ŞEHİT, 4 ASKER YARALI;
Türkiye’yi sarsan patlama Afyonkarahisar’da dün saat 21.15 sıralarında meydana geldi. Ataköy’deki 500. İstihkâm Ana Depo Komutanlığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’ndaki mühimmat deposunda erler, erbaşlar, astsubaylar ve subaylar 4-5 gündür mühimmat tasnifi yapıyordu. Ancak bu tasnif sırasında bir el bombasının patlamasının ardından patlamalar meydana geldi.  Kent merkezine yakın kışladaki patlama, çevrede deprem korkusu yarattı. Afyonlular kendilerini dışarıya attı. Çok sayıda evin camları kırıldı. Kışlaya yakın evlerin tamamı boşaltıldı. Kentte elektrik kesintisi oldu. Ama bilançonun ağırlığı gün ışıyınca ortaya çıktı. Sayım yapan ekipte aralarında subayların da bulunduğu 25 askerimiz şehit düşmüştü.

ŞEHİT CENAZELERİ ANKARA'YA GİTTİ;
Afyonkarahisar’da Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda meydana gelen patlamada şehit düşen 25 askerin naaşları DNA testi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Kaynak.