Zonguldak'ta yaşanan maden kazasında hayatını kaybeden maden işçilerine Allah'tan Rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum.
BEN BİR MADENCİYİM!
Ben bir madenciyim, bu vatanda,
İşim maden çıkarmak yedi kat yer altında,
Bu işte ekmek aslanın ağzında,
Eşimin, çocuklarımın gözü kapıda,
Bazen patlama olur maden ocağında,
Bütün ailelerin yüreği ağzında,
Ne yazık ki hepimizin kefeni sırtında!...
Muhterem Erdoğan / 21.05.2010
21 Mayıs 2010 Cuma
17 Mayıs 2010 Pazartesi
TARAFTARDAN FENERBAHÇE'YE
Dün akşam bir tarih yazıldı.
Türkiye liglerinde Trabzon'dan sonra bir Anadolu takımı daha lig şampiyonu oldu.
Bursaspor lig şampiyonluğunu kazandı.
Bursaspor, alnının teri ile hak ederek şampiyonluğu kazandı, tüm Bursaspor'luları tebrik ederim.
Ben 14 yaşımdan beri (26 yıldır) Fenerbahçe'liyim, dün akşam yaşananlara çok üzüldüm.
10 gün önce Türkiye Kupası'nı kaybedince bir dörtlük yazmış;
27 yıllık özlemi sona erdiremedin,
Taraftarın yüzünü güldüremedin.
Hiç olmazsa şampiyonluğu al,
Bizde artık kalmadı mecal!
demiştim, ama heyhat yine olmadı yine kupayı kazanamadık.
Bu sefer dörtlük yetmedi, daha uzun bir şiir yazdım.
TARAFTARDAN FENERBAHÇE'YE
Ah Fenerbahçe ah!
Oldu mu şimdi bak!
Türkiye Kupası'nda taraftarı üzdünüz,
Ligde olsun gülseydi yüzümüz,
Ne olurdu kupayı kazansaydın,
Bize güzel bir yaz yaşatsaydın,
Kupa özlemi doruğa çıktı,
Taraftarın artık tepesi attı,
Kaç yıl oldu şampiyonluk görmedik,
Bırak şampiyonluğu, kupayı bile ellemedik,
Kendine çeki düzen ver, toparlan biraz,
Taraftarın yüzünü güldür, gelecek yaz!...
Muhterem Erdoğan / 17.05.2010
Türkiye liglerinde Trabzon'dan sonra bir Anadolu takımı daha lig şampiyonu oldu.
Bursaspor lig şampiyonluğunu kazandı.
Bursaspor, alnının teri ile hak ederek şampiyonluğu kazandı, tüm Bursaspor'luları tebrik ederim.
Ben 14 yaşımdan beri (26 yıldır) Fenerbahçe'liyim, dün akşam yaşananlara çok üzüldüm.
10 gün önce Türkiye Kupası'nı kaybedince bir dörtlük yazmış;
27 yıllık özlemi sona erdiremedin,
Taraftarın yüzünü güldüremedin.
Hiç olmazsa şampiyonluğu al,
Bizde artık kalmadı mecal!
demiştim, ama heyhat yine olmadı yine kupayı kazanamadık.
Bu sefer dörtlük yetmedi, daha uzun bir şiir yazdım.
TARAFTARDAN FENERBAHÇE'YE
Ah Fenerbahçe ah!
Oldu mu şimdi bak!
Türkiye Kupası'nda taraftarı üzdünüz,
Ligde olsun gülseydi yüzümüz,
Ne olurdu kupayı kazansaydın,
Bize güzel bir yaz yaşatsaydın,
Kupa özlemi doruğa çıktı,
Taraftarın artık tepesi attı,
Kaç yıl oldu şampiyonluk görmedik,
Bırak şampiyonluğu, kupayı bile ellemedik,
Kendine çeki düzen ver, toparlan biraz,
Taraftarın yüzünü güldür, gelecek yaz!...
Muhterem Erdoğan / 17.05.2010
14 Mayıs 2010 Cuma
NEHİR'İ KURTARALIM
Nehir'e henüz bebekken nöroblastom teşhisi konuluyor.
Önce Türkiye'de tedaviye başlanıyor, derken Houston’da, Texas Children’s Hastanesinde tedavisine devam ediliyor.
Bu tedavi ile karnındaki ve kemiğindeki tümör temizlenmiş ama ne yazık ki hastalık beyninde yeniden nüks etmiş.
Şimdi New York’ta, nöroblastomda, özellikle beyin nüksünde tek tecrübeli kanser merkezi olan Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’de tedavisi devam ediyor.
Annesi Zeynep Hanım, kızı için bir blog oluşturmuş. Tedavi sürecini, yaşadıklarını bu blogda paylaşıyor.
12 mart 2007 tarihinde Zeynep ve Mahmut'un kızı, Leyla'nın kardeşi olarak dünyaya geldi.
Bir balık kızıdır ve babasının kızı olduğunu anlatırcasına yükselen burcu da aslandır.
Emziklerine, kendi deyimiyle attınlarına, çok düşkündür. Aynı anda en az dört tanesini yanında olmasını ister. İsteğini kesin bir dille anlatır.
Maxi'ye yemek verir, Sasha Teyzesi gibi "sus!" der.
Müzik dinlemeyi, dansetmeyi, şarkı söylemeyi çok sever.
En sevdiği şarkı tinkıl tinkıl litıl sta dır.
Onu en çok Leyla güldürür.
Annesi onu duymazdan gelirse, "Zeyneeep" diye seslenir.
Babasına zaman zaman Mahmuutçuum deyiverir.
Ablasının robotundan, ani yüksek seslerden, komşu evlerin köpekleri Zeytin ve Barondan korkar..."korktum" der.
Annesi, babası ve ablasının bir tanesi şimdi hayatının en zorlu mücadelesini, çocukluğunun verdiği tüm doğallıkla, geldiği gibi yaşayarak, büyükleri hayrete düşürmektedir.
*Bilgiler ve resimler Nehir'in blogundan alınmıştır.