29 Ocak 2013 Salı

FERDİ ÖZBEĞEN HAYATINI KAYBETTİ!

Türk taverna ve fantazi müziğinin en önemli isimlerinden olan Ferdi Özbeğen hayatını kaybetti.
12 yıldır kanser tedavisi gören Özbeğen, dün solunum yetmezliği nedeniyle Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı.
Sanatçı gece saatlerinde yaşama veda etti.

Ferdi Özbeğen kimdir?
İzmir'de 1941 yılında doğan Ferdi Özbeğen, İzmir Özel Türk Koleji’nden mezun oldu.
        
Lise eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde üniversite eğitimine başlayan Özbeğen, 1963 yılında babasının vefatı nedeniyle eğitimini yarıda bıraktı.
        
Hürriyet Gazetesi'nin 1965 yılında düzenlediği ''Altın Mikrofon''  yarışmasına katılarak müzik yolculuğuna başlayan Özbeğen, yarışmadan sonra kendi orkestrasını kurup eserler üretmeye başladı.
        
Kurduğu grubun dağılmasının ardından 1977 yılında ilk albümünü çıkaran Özbeğen, ''Sohbet'' adlı plağıyla ''Altın Plak'' ödülünü, ''Mutluluklar'' ile de  ''Platin Plak'' ve ''Altın Piyano'' ödüllerini kazandı.
        
Müzikal yaşamına 28 albüm sığdıran Özbeğen, 1980'de, Gülşen Bubikoğlu,  Tanju Gürsu ve Hulusi Kentmen ile ''Tanrıya Feryat'' adlı filmde oynadı. Banu Alkan ile ''Piyanist'' adlı yapımda yer alan sanatçı, 1980'li yılların en popüler yapımlarından biri olan ''Perihan Abla'' adlı dizide de konuk oyuncu olarak yer aldı.




24 Ocak 2013 Perşembe

KABİNEDE 4 BAKAN DEĞİŞTİ!

Bu akşam Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Çankaya Köşkü'ndeki olağan görüşmesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e kabinesinde ki 4 bakanla ilgili değişikliği sundu.


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinin ardından yapılan yazılı açıklamada, yeni bakanlar açıklandı.


Kabinenin yeni üyeleri;
İdris Naim Şahin'in yerine İçişleri Bakanlığı görevine İstanbul eski Valisi, Mardin Milletvekili Muammer Güler getirildi.


Ömer Dinçer'in yerine Milli Eğitim Bakanlığı görevine Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı getirildi.

Sağlık Bakanlığı'na Recep Akdağ'ın yerine Ak Parti İstanbul eski İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu getirildi.



Ertuğrul Günay'ın üstlendiği Kültür Bakanlığı'na ise AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Ömer Çelik getirildi.
Vatana ve Millete hayırlı olsun.


23 Ocak 2013 Çarşamba

HAYIRLI KANDİLLER!

Mevlid, Arapça doğum zamanı demektir.
Kameri takvimde ki aylardan Rebi'ulevvel ayının on birinci ve on ikinci günleri arasında ki geceye Mevlid gecesi denir.

Çünkü bu gece, dünyada ki bütün müslümanlara en son peygamber olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.v) doğduğu gecedir.

İslamiyette bu gece, Kadir Gecesinden sonra en kıymetli gecedir.

Kandiliniz kutlu, dualarınız kabul olsun.

"Afiyetle Kalın"

22 Ocak 2013 Salı

SIRA HANGİSİN DE? (3)

Sıra hangisin de? yazı dizimizin 3.bölümündeyiz!
Ne yazık ki İstanbul'da bir tarihi bina daha alevlere teslim oldu.
Üstelik bu sefer yine bina da tadilat yoktu!
Bu akşam, Galatasaray  Üniversitesi'nin Ortaköy'de bulunan tarihi binasında dikkatsizlik sonucu yangın çıktı.
Bina ahşap olduğu için yangın ne yazık ki tarihi binayı kullanılamayacak hale getirdi.
Binanın eskiden Çırağan Sarayı'nın müştemilatı olduğunu söylersem ne kadar eski ve tarihi olduğunu anlayabilirsiniz.

Bina hakkında kısacık bir bilgi;
Galatasaray Üniversitesi, Feriye Sarayları olarak da bilinen ve Çırağan Sarayı'nın müştemilatı olan binalarda faaliyet göstermektedir.
Sultan Abdülaziz döneminde mimar Sarkis Balyan tarafından inşa edilen (1871) ve resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahil sarayı olan ana bina, uzun yıllar Galatasaray Lisesi'nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu'na tahsis edilmiş ve 1992 yılında da üniversiteye devredilmiştir. 
İlk dönemde idari birimler, sınıflar, kütüphane ve öğretim üyelerinin bürolarını barındıran ana bina, günümüzde sadece idari birimlerin bir kısmı ile Hukuk, İİBF ve İletişim Fakülte sekreterliklerini ve bu fakültelerde görevli öğretim üyelerinin bürolarını içermektedir.

21 Ocak 2013 Pazartesi

AHMET METE IŞIKARA HAYATINI KAYBETTİ!

Türk bilim insanı, jeofizikçi ve eğitimci, Türk halkının deprem dedesi Ahmet Mete Işıkara hayatını kaybetti.
Ne yazık ki son günlerde bu sayfadan güzel haberler veremedim, son yayınlarımın hepsi vefat haberleri üzerine oldu.
Ahmet Mete Işıkara Kimdir?
Ahmet Mete Işıkara 1941 yılında Mersin’de doğdu.
1954 Mersin Lisesini bitirdi.
    1965 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Bölümü’nü bitirdi ve aynı bölüme asistan oldu.
    1969 yılında Necmi Rıza Ahıska'nın kızı Aysel Ahıska ile evlendi.
    1973 - 1974 yılları arasında askerlik görevini Harita Genel Komutanlığı’nda yaptı
    1976 - 1983 yılları arasında Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği Ulusal Jeomagnetizma ve Aeronomi Komisyonu Başkanlığı yaptı.
    1979 - 1982 yılları arasında Avrupa Depremlerin Önceden Belirlenmesi Çalışma Grubu’nda koordinatör
    1980 - 1983 yılları arasında Türkiye adına Avrupa Konseyi Deprem Uzmanları Komitesi’nde temsilcilik
    1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi'nde göreve başladı.
    1985 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü’nde müdür yardımcısı oldu.
    1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Enstitüsü’nde müdür oldu.

1999 Gölcük depremi sonrası yaptığı toplumu bilinçlendirme çabaları nedeniyle özellikle dönemin çocuklarının bilincine deprem dede, deprem amca gibi isimlerle de yerleşti.

Ahmet Mete Işıkara AHDER (Afete Hazırlık ve Deprem Eğitim Derneği)'in yönetim kurulu başkanlığını yapmaktadır.



19 Ocak 2013 Cumartesi

TOKTAMIŞ ATEŞ HAYATINI KAYBETTİ!

 
İktisat Profesörü, yazar, eğitimci Toptamış Ateş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Ateş için Pazartesi saat 10.00’da İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsünde tören düzenlenecek. 
Ateş'in cenazesi öğle namazına müteakip Fatih Camii'nden kaldırılacak.

Toktamış Ateş Kimdir?
Toktamış Ateş (d. 1944, İstanbul - ö. 19 Ocak 2013, İstanbul), Türk iktisat profesörü, yazar.
Türk müsteşrik Ahmet Ateş'in oğlu olan Toktamış Ateş, 1944 yılında doğmuştur.
Orta öğrenimini Sankt Georg Lisesi Ortaokulu'nda, lise eğitimini ise Vefa Lisesi'nde yaptı. 1967 yılında İstanbul Üniversitesi'nin İktisat Bölümü'nü bitirdikten sonra bu bölümün Siyasal Bilimler Kürsüsü'ne asistan olarak atandı.
1969'da "Kurtuluş Dönemi Osmanlı Toplumunun Siyasal Yapısı" başlıklı çalışmasıyla Doktora, 1974'de "Demokrasi Teorisi" başlıklı çalışmasıyla doçent, 1982'de de profesör oldu.
İstanbul Üniversitesi'nin yanı sıra, değişik kurumlarda ders verdi.
Yine ders vermek için, çeşitli dönemlerde ABD (Iowa) ile Almanya'da (Berlin - Münih) bulundu.
İstanbul Üniversitesi'nin İktisat Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığının yanı sıra, kurucuları arasında yer aldığı Bilgi Üniversitesi'nde Yönetim Kurulu üyesiydi.
Yayınladığı kitap sayısı 30'u geçen Ateş, 10 yılı aşkın bir süre boyunca Cumhuriyet gazetesinde yazmıştır.
Son olarak Bugün gazetesinin yazarları arasında yer alan Ateş, Zirve Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesiydi.
Toktamış Ateş, 19 Ocak 2013 tarihinde tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etmiştir.

17 Ocak 2013 Perşembe

MEHMET ALİ BİRAND HAYATINI KAYBETTİ!

Türk televizyon tarihinde pek çok ilklere imza atan, başarılı haberci Mehmet Ali Birand hayatını kaybetti.
Bu sabah Kanal D Haber Grup Başkanı Mehmet Ali Birand, safra kesesindeki stent değişimi için geldiği Amerikan Hastanesi'nde ameliyat oldu.
Fakat ameliyat sırasında kalbe bağlı komplikasyonlar oluştu, 10.30 civarında öldüğü söylenen ancak ailesi tarafında yalanlanıp, yoğun bakımda olduğu söylenen Birand'ın akşam 18.29'da hayatını kaybettiği açıklandı.

Mehmet Ali Birand kimdir?
Mürvet ve İzzet Birand'ın oğlu olan Birand'ın kökeni Elazığ'ın Palu ilçesine dayanmaktadır ve Kürt kökenlidir.
Galatasaray Lisesi'nde okudu.
Mesleğe 1964 yılında Milliyet gazetesinde başladı.
Abdi İpekçi'den sonra kısa bir dönem Milliyet'in genel yayın yönetmenliğini yaptı.
Sabah gazetesinde köşe yazarlığı, TRT ve Show TV'de 32. Gün programını yaptı ve Show TV'de ana haber bültenini sundu (1992-1995).
Hâlen CNN Türk yöneticilerinden biri olmakla birlikte CNN Türk'te günlük haber programı Manşet'i ve 32. Gün'ü; Kanal D'de ise ana haber bültenini sunmaktadır.
Evli ve Umur Ali Birand'ın babası olan Mehmet Ali Birand, Fransızca ve İngilizce bilmektedir ve aynı zamanda Belçika vatandaşıdır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Mehmet_Ali_Birand


14 Ocak 2013 Pazartesi

GURBETÇİ ÇOCUĞU OLMAK


Bugün canım babacığımın aramızdan ayrılışının 12.yıldönümü.
Yıllar önce babam için bir yazı hazırlamıştım, onu tekrar paylaşmak istiyorum.

Gurbetçi çocuğu olmak nasıl bir duygudur bilirmisiniz?
Blog sahibi olan arkadaşlarımızın çoğu gurbetten, yurt dışından yazıyor, onlar bilir ama benim anlatacağım durum daha farklı.
Babam prensipleri gereği bizim yurt dışına gitmemizi istemedi, babam orada biz burada yıllarca hasret çektik.

Gurbetçi çocuğu olmak demek, çok sevdiğiniz babanızın yılın sadece 1 yada 2 ayını (o da en iyi ihtimalle) sizinle geçirmesi ve hayatınızın hep babaya hasret ve özlemle geçmesi demek.

Babam ben daha 1 yaşıma girmeden, ekmek parası ve başkalarına muhtaç olmadan ailesini geçindirebilmek için Almanya'ya işçi olarak gitmiş.

Yılda 1 yada 2 ay gelip, eşi ve çocuklarıyla hasret giderip, tekrar gurbet yoluna düşmüş.

Biz burada babamıza hasret, babamız orada ailesine hasret olarak yitip giden yıllar.

Önce başımızı sokacak kadar ev almak için, daha sonra çocukların geleceği derken, bugün-yarın kesin dönüş yapacağım hele birde emekli olayım derken yitip giden bir ömür.

Babamızın geleceği günleri iple çekerdik, bizleri asla üzmezdi "çocuklara hasret kalıyorum zaten, onların kalbini kırmayayım" diye düşünür bizi hep hoş tutardı.

Geldiği gün hasret giderdikten sonra aklımız ve gözümüz hep bir kenarda açılmayı bekleyen bavullarda olurdu.

O yılların Türkiye'sinde çoğu şeyin bulunmadığı ortamda bavulundan genellikle elektrikli ocaklar, küp şeker, tablet çikolata, nutella, muz, sigara, paket paket gömlek, tabak ve fincan takımları, oyuncak ve buralarda karaborsa olan daha bir çok şey çıkardı.

Akraba ziyaretlerine giderken gömlekler, çikolatalar ve sigaralar mutlaka hediye olarak verilirdi.
Kimbilir kaç genç kızın çeyizine babamın götürdüğü fincan takımı girmiştir.

Mutlaka bizi gezmeye ve Gülhane Parkı'na götürürdü.
Her Gülhane Parkı'na gidişimde aklım çocukluğuma, babamla yaptığımız pikniklere gider.
Ayasofya'ya ilk defa babamla gitmiştik ve Ayasofya'nın büyüklüğüne inanamamıştım.
Eminönü'ne gitmeden eve dönmez, oradan da çeşit çeşit kuruyemişler alırdık.

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Gurbetçi olan ailelerde bir deyim vardır "Uçağın kanadında (kargosunda) değil, koltuğunda gelmek" yani ölmeden, sağ sağlim Türkiye'ye kesin dönüş yapmak.

Ne yazık ki benim biricik canım babam, emekli olup kesin dönüş yapmasına 6 ay kala,
14 Ocak 2001 tarihinde Almanya'nın Stuttgart kentinde vefat etti ve iki gün sonra uçağın kanadında yurda kesin dönüş yaptı.

Sayın ve Sevgili Biricik Canım Babacığım,

Bu cümle ile başlayan belki hiç abartısız yüzlerce mektup yazdım babama.
Bu cümle belki çok çocukça ama ben bu cümleyi ilk yazdığımda ilkokul 2. sınıfa gidiyordum, daha sonra da yazmayı bırakmadım.

"Mektuplarının gelmesini iple çekiyorum kızım, mektuplarını okumak sıkıntılarımı azaltıyor" demesi benim için en büyük mükafattı.
Telefonla konuşsak bile ben mektup yazmayı hiç aksatmadım, babamı hiç mektupsuz bırakmadım.

Babacığım da benim yazdığım hiç bir mektubu atmamış.
O mektuplar benim çocukluktan, evli ve çocuklu bir ev hanımı olmama kadar geçen zamanın birer tanığı oldular.
Ne yazık ki eşyalarını toplarken mektupların hepsini çöpe atmışlar.
Elimde sadece en son gönderdiğim mektup var.
Babam kendi elleriyle üzerine benim yeni telefonumu not olarak yazmış.

Size son olarak babamın bavulundan çıkan, gazeteden kesilmiş gurbetle ilgili bir şiiri yazmak istiyorum.

YALAN DÜNYADA GURBET

İnsan güzel günleri hayal edip de yaşarmış
Hangisi mutlu olmayı başarmış?
Gün olur dertler insanın ardından koşarmış,
Acılara dayanamaz olurda öfkeyle taşarmış,
Umutlar çoğu kez çıkmaz seninle göçer,
Haftalar ayları kovalar,seneler geçer.
Lakin! Dertler çıkar ortaya ,çareyi seçer
İnsanoğlu bazı engelleri zor aşarmış.
Bir yuva kursun ister,çaresiz kalırmış
Bir mani çıkar ortaya her şeyi alırmış
Umutsuzca boynu bükük çareye varırmış.
Artık onun için dünya, boş ve darmış
Bazıları kıskanınca insana kulp takarmış,
Kendini üstün gösterip de yan yan bakarmış,
Kimileri yetinmez,der bu insan sakarmış
İşte böyle bir dünya da bu dertler varmış,
Çokları umutsuz kalır,hayalleri söndürür,
Kader bu insanı oynatır ne hale döndürür,
Kimini için için ağlatır,kimini güldürür.
Kader de düşeş gelen,hileli bir zarmış,
Engellerle dolu,bir dünyada kalmışız,
Bu yüzden olmayacak hayale dalmışız.
Neyi özlemiştik,hep hasret kalmışız.
Söylemek çok zor,kısmetim bu kadarmış,
Canı tez yalan dünyanın neresi doğru,
Çeker çileleri de yaşar insanoğlu
Büküldü belimiz gurbette kaldı eğri,
Gurbete düşenin dertleri de azarmış.


"Nur içinde yat canım Babacığım."

11 Ocak 2013 Cuma

OSCAR ADAYLARI BELLİ OLDU



Amerikan Film Akademisi tarafından düzenlenen, bu yıl 24 Şubat'ta 85'incisi dağıtılacak olan Oscar Ödülleri'nin adayları belli oldu.
Spielberg'in Lincoln'ü 12 dalda Pi'nin Yaşamı ise 11 dalda ödüle aday gösterildi.
Oscar Ödül Töreni özel yayını 24 Şubat Pazar gecesi (Pazartesi'ye bağlanan gece) "Oscar Gecesi" programı ile başlayacak. Tören, canlı olarak NTV ve CNBC-e'den yayınlanacak.
İşte kategoriler ve adaylar:
  
En İyi Film
Lincoln
Silver Lininings Play Book
Zero Dark Thirty
Les Misrables
Life of Pi
Amour
Django Unchaines
Argo

En İyi Erkek Oyuncu
Daniel Day-Lewis
Denzel Washington
Hugh Jackman
Bradley Cooper
Joaquin Phoenix

En İyi Kadın Oyuncu
Naomi Watts
Jessica Chastain
Jennifer Lawrance
Emmanuelle Riva
Quvenzhané Wallis

En İyi Yönetmen
Ang Lee (Life of Pi)
Steven Spielberg (Lincoln)
Michael  Haneke (Amour)
Benh Zeitlin (Beasts of the Southern Wild)
David O. Russell (Silver Linings Playbook)

En İyi Yabancı Film
Amour - Avusturya
Kon-Tiki - Norveç
No - Şili
A Royal Affair - Danimarka
War Witch - Kanada

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Amy Adams -The Master
Sally Field - Lincoln
Anne Hathaway - Les Misérables
Helen Hunt -The Sessions
Jacki Weaver - Silver Linings Playbook

En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Alan Arkin - Argo
Robert De Niro - Silver Linings Playbook
Philip Seymour Hoffman - The Master
Tommy Lee Jones - Lincoln
Christoph Waltz - Django Unchained

En İyi Sinematografi
Anna Karenina - Seamus McGarvey
Django Unchained - Robert Richardson
Life of Pi - Claudio Miranda
Lincoln - Janusz Kaminski
Skyfall - Roger Deakins

En İyi Animasyon
Brave
Frankweenie
ParaNorman
The Pirates! Band of Misfits
Wreck-It Ralph

En İyi Belgesel Film
5 Broken Cameras
The Gatekeepers
How to Survive a Plague
The Invisible War
Searching for Sugar Man

En İyi Kısa Belgesel Film
Inocente
Kings Point
Mondays at Racine
Open Heart
Redemption

En İyi Kurgu
Argo - William Goldenberg
Life of Pi - Tim Squyres
Lincoln - Michael Kahn
Silver Linings Playbook - Jay Cassidy and Crispin Struthers
Zero Dark Thirty - Dylan Tichenor and William Goldenberg

En İyi Kısa Film
Asad
Buzkashi Boys
Curfew
Death of a Shadow (Dood van een Schaduw)
Henry

En İyi Görsel Efekt
The Hobbit: An Unexpected Journey - Joe Letteri, Eric Saindon, David Clayton and R. Christopher White
Life of Pi - Bill Westenhofer, Guillaume Rocheron, Erik-Jan De Boer and Donald R. Elliott
The Avengers - Janek Sirrs, Jeff White, Guy Williams and Dan Sudick
Prometheus - Richard Stammers, Trevor Wood, Charley Henley and Martin Hill
Snow White and the Huntsman - Cedric Nicolas-Troyan, Philip Brennan, Neil Corbould and Michael Dawson

En İyi Orijinal Şarkı
"Before My Time" from Chasing Ice - Söz ve Müzik: J. Ralph
"Everybody Needs A Best Friend" from Ted - Müzik: Walter Murphy; Söz: Seth MacFarlane
"Pi's Lullaby" from Life of Pi - Müzik: Mychael Danna; Söz: Bombay Jayashri
"Skyfall" from Skyfall - Söz ve Müzik: Adele Adkins, Paul Epworth
"Suddenly" from Les Misérables - Müzik: Claude-Michel Schönberg; Söz: Herbert Kretzmer and Alain Boublil

En İyi Film Müziği
Anna Karenina - Dario Marianelli
Argo - Alexandre Desplat
Life of Pi - Mychael Danna
Lincoln - John Williams
Skyfall -Thomas Newman

8 Ocak 2013 Salı

DEPREM

Bugün saat 16.16'da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Deprem Marmara ve Ege bölgesinde hissedilmiş.
Ben İstanbul'da oturuyorum, Düzce depreminden sonra yaşadığım en şiddetli depremin bu olduğunu söyleyebilirim.
Hava çok soğuk ve karlı olduğu için pek çok kişi ya biraz sokağa çıktı, ya da camlardan şöyle bir bakıp, evlere geri döndü.
Rabbim daha beterinden korusun, hiç kimseyi aç ve açık bırakmasın, bizleri depremlerle sınamasın.
Bugün kü deprem hakkında kısa bir bilgi;
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, Ege Denizi'nde, Bozcaada'nın 50 kilometre açıklarında, saat 16.16'da, 6.2 büyüklüğünde orta şiddette deprem oldu.
Deniz tabanının 8,4 kilometre altında meydana gelen sarsıntı, İstanbul'un da aralarında bulunduğu Ege ve Marmara bölgelerindeki bazı illerde de hissedildi.

7 Ocak 2013 Pazartesi

ZONGULDAK'TA MADEN KAZASI

 
Bugün Zonguldak'ta yaşanan maden kazasında 8  maden işçisi hayatını kaybetti, hayatını kaybeden maden işçilerine Allah'tan Rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum.

BEN BİR MADENCİYİM!
Ben bir madenciyim, bu vatanda,
İşim maden çıkarmak yedi kat yer altında,
Bu işte ekmek aslanın ağzında,
Eşimin, çocuklarımın gözü kapıda,
Bazen patlama olur maden ocağında,
Bütün ailelerin yüreği ağzında,
Ne yazık ki hepimizin kefeni sırtında!...
Muhterem Erdoğan / 21.05.2010

*Bu şiiri 2010 yılında meydana gelen bir maden kazası sonrasında yazmıştım.


1 Ocak 2013 Salı

YILBAŞI EĞLENCELERİ!

Dün gece yeni yıla girdik.
Pek çok kişi evinde normal bir gün gibi geceyi geçirse de, dışarıda eğlenceye giden, gece alemlerine akan da çok oldu.
Bugünün haberlerinde ise dün gece eğlenirken içkiyi fazla kaçırıp, kendisini rezil edenleri, kendi hayatını ve başkalarının hayatını tehlikeye atanları  izliyoruz.
Yazık, çok yazık!