8 Aralık 2009 Salı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

Dün, Tokat Reşadiye'den gelen 7 şehit haberi ile hepimiz çok üzüldük.  
Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.  
TÜRKİYE CUMHURİYETİ  
Türk oğlu Türk'üz bu vatanda ebediyen, 
Ürkmeyiz ürkmeyeceğiz kat'iyen.  
Rengi al, ay yıldızlı bayrağımız var, 
Kanla kemikle kutsallaşmış toprağımız var.  
İnançlıyız, gururluyuz alnımız açık,  
Yarınlar bizimdir artık yolumuz açık.  
Elinde silâh Mehmetçik nöbet tutar,  
Cin gibi gözleriyle pusuya yatar.  
Umudumuz her şeyimiz gençlerde, 
Millet, özgürlük, vatan sevgisi hep gönüllerde.  
Haydi, uyanın... Artık gidiyoruz aydınlığa,  
Umudunuzu kaybetmeyin yoksa düşeriz karanlığa.  
Rahat uyusun, şehitlerimiz, atalarımız, 
İnmeyecek gökten yere bayrağımız.  
Yorulmak, yılmak yakışmaz bize, 
Elbette tarih şaşacak azmimize.  
Türk'üm, Türk'üz, Türk kalacağız, 
İlimle, insanlıkla, dünyaya sesimizi duyuracağız.  
*Ahmet TAŞDELEN Koçarlı Çok Programlı Lisesi Öğretmeni /AYDIN  

26 Haziran 2009 Cuma

MICHAEL JACKSON HAYATINI KAYBETTİ!


Bugün güne 2 ölüm haberi ile başladık.
Birisi, hastalığı çok ilerlediği için sayılı günleri kaldığı söylenen Farah Fawcett, diğeri ise gençliğimizin vazgeçilmez popçularından herkesin deyimi ile popun kralı Michael Jackson.
Farah Fawcett'in durumunun çok ağır olduğunu ve her an hayatını kaybedeceğini daha önce öğrenmiştim, onun için ölümüne çok şaşırmadım.
Ama Michael Jackson'ın ölüm haberi herkes gibi beni de çok şaşırttı.
Bugün dünyanın gündeminde ne savaş, ne açlık, ne de başka bir şey vardı, bugün gündem Michael Jackson'dı.
Ben gençliğimde sıkı bir Tv'de 7 Gong ve Blue Jean takipçisiydim.
Aldığım dergileri hiç atmadığım için hemen dergilerimi ortaya çıkarıp, Michael ile ilgili haberlerin olduğu dergileri çıkardım.
Hepsini okuyup, o günlere geri döndüm.
Bizim kuşağın, bugünkü gibi yüzlerce tv kanalı seçeneği, yada bilgisayar-internet gibi bir seçeneği yoktu.
Haftanın belli günlerinde İzzet Öz'ün, Sezen Cumhur Önal'ın sunduğu programlar ve Pop Saati isimli bir programdan yabancı müzik kliplerini takip ederdik.
1989 yılında Star tv ilk yayınlarına başladığı zaman, belli bir süreyi yabancı kliplere ayırırdı.
Hele Michael'ın, Dangerous albümünde ki Black or White klibini ve o albümde ki pek çok şarkının klibini öyle çok gösterirdi ki hepsini ezberlemiştik.
Klipleri sinema tadında, tam bir görsel şölen olurdu.
Number One Tv sabahtan beri Michael'in kliplerini gösteriyor.
Klipleri seyredip, eski günleri yâd ediyorum.


Adı iyi yada kötü pek çok olayda geçsede özel hayatı beni ilgilendirmiyor.
O iyi bir pop ve dans sanatçısıydı.
Dünya ve çevre sorunları için ve açlıkla mücadele için yaptıklarını kimse göz ardı edemez.
Bugün pek çok yerde duyduğum cümleye katılıyorum.
"O kariyeri kötü yönetilmiş, yalnış yönlendirilmiş iyi bir sanatçıydı"
Pop dünyasının başı sağolsun.

5 Ocak 2009 Pazartesi

FİLİSTİN MİTİNGİ'NİN ARDINDAN

 
Tarih 4 Ocak 2009 Pazar. Saat 12 civarı, miting başlamak üzere. 
Metrobüsten indik, üst geçitten bakınca bu manzara ile karşılaştık. 
Her yer mitinge gidenlerle doluydu. 
Havanın yağışlı olmasından endişelenip, gelenlerin az olabileceğini düşünmüştüm ama Türk halkı yağmura ve soğuğa aldırmadan akın akın mitinge geldi. 
 
 
Erken gitmenin bir bakıma avantajı ile sahnenin arka tarafından mitinge katıldık. 
 
 
Sürekli yağmur yağıyordu ama Gani Şavata'nın konuşmasında dediği gibi Filistinli kardeşlerimizin üzerine sürekli havan mermisi yağıyordu, biz yağmurda 2-3 saat ıslanmışsak ne olurdu? 
 
 
Yukarıdaki pankartta "Ses sizsiniz haykırın" yazıyor, evet ses bizdik ve haykırdık. 
 
 
Mitinge erken gidip, önlerden yer bulduk 2.5-3 saat kaldık ama bunun birde çıkışı vardı.
Mitingin bitmesini beklemeden çıkayım dedim ama yoğun kalabalığın içinden çok zorlukla ilerleyerek çıktık.
Ben dönüyorken hâlâ akın akın mitinge gelenler vardı.
Metrobüsün üst geçidindeki insan kalabalığını görebilirsiniz.
 
 
Tekrar üst geçitteyim ve ben dönüyorken mitinge gitmeye çalışanların sayısı ikiye katlanmıştı. 
Mitingde emeği geçen yetkililerden, gelenlerden-gelemeyenlerden, dualarını esirgemeyenlerden Allah razı olsun. 
 
 
Ve son söz; 
Filistin halkına destek olmak için yapabileceğiniz en faydalı şeylerden biriside İsrail ve Amerikan ürünlerini almayarak boykot etmek.

4 Ocak 2009 Pazar

FİLİSTİN MİTİNGİ'NE DAVET


FİLİSTİN MİTİNGİNE DAVET

İstanbul uyan!..
Kalk sıcak yatağından,
Çık sıcak ve güvenli evinden,
Çağlayan Meydanı seni bekliyor,
Filistin halkı yardım istiyor.
Her baş, bir can demek,
Sesimizi tüm dünyaya duyurmak gerek.

Boşver Pazar kahvaltısını,
Boşver keyfi eğlenceyi,
Düşün Filistin'li din kardeşini.

İsrail başladı kara harekatına,
Katliam dönmek üzere soykırıma,
Sessiz kalma bu katliama,
Sesini çıkar İsrail'li cellatlara.

Filistin'li kardeşin aç ve muhtaç,
Yapacağın şey destek olmak,
Yakınında olamasanda,
Yanında olduğunu göster, tüm dünyaya,
Çık sıcak evinden gel Çağlayan'a,
Göster Türk'ün gücünü tüm dünyaya!

Muhterem Erdoğan / 4 Ocak 2009

FİLİSTİN'E DESTEK MİTİNGİ 4 OCAK 2009 Saat: 12.00 ÇAĞLAYAN MEYDANI

2 Ocak 2009 Cuma

FİLİSTİN MİTİNGİ'NE GİDELİM!

BEN FİLİSTİN'Lİ ÇOCUK!
Benim de yuvam vardı ufacık.
Siz ne kadar şanslısınız!
Rüyalarınız bile şen, şakrak,
Ben ise rüyamdan bile ağlayarak,
Gece uykumun arasında,
Uyanıyorum korkarak!

Siz yaşadınız mı hiç:
Top mermileri arasında bağırarak,
Tankların altında ezilirken,
Korkuyla uykudan uyandığınızı,
Gördünüz mü hiç?
Gündüz böyle,gece böyle, rüyada böyle,
Hangisi gerçek, hangisi düş,
Bilmiyorum ben de.
Ben böyleyim işte,
Ben, Filistinli çocuk! …

Sımsıcak yuvalarınızda,
Anneniz, babanız, kardeşleriniz,
Neşeyle yaşıyorsunuz siz.
Ya ben? Ya ben nasılım? ...
Zindanlarda sürünen,
Haylini bile unuttuğum babam! ...
Kim bilir nerede? ...
Yaşıyor mu acaba?
Üzülüp ağladığım zaman,
Gelip başımı okşayan,
Göz yaşlarımı silen bir babam olsaydı! ...
Ama yok artık benim babam!
Çünkü ben, babası zindanlarda çürüyen,
Ona ağıtlar yakıp üzülen, Filistinli çocuk! ...
Elinize bir diken batsa,
Bir yeriniz kesilse, kanasa,
Hele kolunuz, bacağınız kırılsa,
Canınız nasıl yanar! ...
Nasıl ağlarsınız değil mi acı acı! ...
Ya ben nasılım?
İşte ben buyum,
Ben, Filistinli çocuk!

Benim acılarımı ancak,
Ağaçlar, kuşlar kadar,
Duyabiliyor musun sen? ...
Nerde buzullar arasında sıkışıp kalan Balinaları kurtarmaya çalışanlar? ...
Nerede petrole batan kuşlara,
Üzülüp ağıtlar yakanlar?
Nerede sokak köpeklerine acıyıp,
Onlara yardıma koşanlar? ....
Bir balina, bir kuş, bir köpek kadar,
Benim de değerim var.
Yıllardır dinmedi gözyaşım,
Ben hep ağlıyorum!
Göz yaşlarım bile kurudu,
Tıpkı çöller gibi!
Sen benim gözlerimden yaşların,
Aktığını mı sanıyorsun?
Senin gördüklerin gözyaşı değil,
Onlar, gözyaşı yerine akan,
Sizler gülüp oynayın,
Halay çekip türkü çağırın!
Balinalara yardıma koşun,
Petrole batan kuşları kurtarın!
Onlar için göz yaşı dökün!
Köpekleri kurtarın siz! ...
Belki de hiçbir zaman,
Artık olmayacak babam! ...
Keşke ben de sizler gibi,
Koşup "Baba! " diyebilseydim…
Kollarına atılıp, sarılsaydım boynuna,
Oyunlar oynasaydım onunla.
Bir kuş, bir köpek, bir balina kadar Bana yardıma koşmayanlar!
Ben inlerken zulüm altında,
Ben ezilirken tanklarla,
Kollarım kırılırken taşlarla,
Herkes bana seyirci kalıyorsa,
Utansın bütün insanlık!
Utansın bütün dünya!İsrailli askerler tarafından,
Kolları taşlarla kırılan,
Bacakları tekmeyle, dipcikle ezilen,
Feryadıma hayvanlar bile dayanamazken,
Herkes tarafından seyredilen,
Ben, Filistinli çocuk! ...

Damarlarımdan süzülüp gelen kan! ...
Ben kan akıtıyorum gözlerimden! ...
Ben kan ağlıyorum ciğerimden! ...
Yakında o da kuruyacak,
Tıpkı göz yaşlarımın kuruduğu gibi! Çünkü ben olmayacağım artık! ..


SESSİZ KALMAYIN SES VERİN!
İsrail 6 gündür Filistin'i bombalıyor.
Genç-yaşlı-çocuk-kadın-erkek-asker-sivil ayrımı yapmadan dünyanın gözü önünde masumları öldürüyor.
Televizyondan olanları seyredip, gözyaşı dökmekten ve bu Pazar günü Çağlayan'da düzenlenen mitinge katılarak Filistin'li kardeşlerimizin yalnız olmadığını göstermekten başka bir şey yapamıyoruz.
Rabbim İsrail'e insaf versin.
Mitingi bir siyasi parti düzenliyor diye gelmemezlik yapmayın.
O gün orada sağcı-solcu-laik-dindar ayrımı yapmadan tek yürek olmak için, Filistin için toplanıyoruz.
Miting ile ilgili gazetede çıkan yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
Yazı Yeni Şafak gazetesinden alınmıştır.

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının protesto edileceği dev bir miting düzenliyor.
4 Ocak Pazar günü saat 12.00'de Çağlayan Meydanı'nda düzenlenecek Filistin'e Destek Mitingi'ne 1 milyonun üzerinde katılım bekleniyor.
Mitinge 60'ın üzerinde sivil toplum kuruluşu da destek verecek.
SP İstanbul İl Başkanı Sadrettin Karaduman, pazar günü bütün duyarlı vatandaşları Çağlayan Meydanı'na beklediklerini söyledi.
SP'nin bu mitingin sadece organizasyonunu yaptığını belirten Karaduman, üzerinde parti logosu olmayan binlerce pankartı mitinge destek veren sivil toplum kuruluşlarına dağıttıklarını ifade etti.

Mitingde Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşacağını ifade eden Karaduman, hedeflerinin Çağlayan Meydanı’nda bir milyon kişiyi aşmak olduğunu vurguladı.
Karaduman, “Tüm siyasi partileri, meslek odalarını, sivil toplum kuruluşlarını ve resmi kuruluşları mitinge katılmaya çağırıyoruz. Gelin bu mitinge katılarak Filistin’e destek verelim. İsrail, saldırılarına karşı dünyadan hiçbir ses gelmeyince daha çok vuruyor.
Hep beraber İsrail’i protesto edelim, onları uyaralım” dedi.
Mitingin Arap televizyon kanalları El Cezire ve El Arabi tarafından canlı yayımlanacağını kaydeden Karaduman, mitingin saat 12.00 ile 16.00 arasında gerçekleştirileceğini kaydetti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise partisinin İzmir İl Başkanlığı'nda düzenlediği toplantıda, İsrail'in son 2 yıldır Gazze'yi açık bir hapishane haline getirdiğini ifade etti.
ELÇİMİZİ ÇEKELİM
Kurtulmuş, saldırıların sona erdirmek için Türkiye'nin uluslararası toplumu harekete geçirmesi gerektiğini söyledi:

"Türkiye, bütün uluslararası kuruluşları harekete geçirerek, İsrail'i durduracak siyasi kararlığı ortaya koymalıdır. Bu zulüm durana kadar Türkiye, Suriye-İsrail arasındaki barış görüşmelerinden çekildiğini derhal ilan etmelidir. Büyükelçimiz Tel Aviv'den geri çekilmelidir. Parlamentoda bulunan İsrail-Türkiye dostluk grubuna üye olan milletvetkillerimiz istifa etmelidir. 170'e yakın milletvekili istifa etmiştir, ama bir o kadar daha milletvekili bu gruba halen üyedir. Hükümet, yardım kuruluşlarının Gazze'ye gönderilmesi konusunda gerekli kolaylığı sağlamalıdır."

HERKESİ 4 OCAK 2008 PAZAR GÜNÜ SAAT 12'de ÇAĞLAYAN MEYDANINDA SES VERMEYE DAVET EDİYORUM.